Fotoğraf, Pixabay |
Bir Yıldız Göklerde…
Hayata gözlerimizi açtığımız andan itibaren, hayatımıza bundan sonra şekil verecek iki insan bulunmakta: Anne ve Baba. Bu yazı tüm anne ve babalara gelsin…
Bu hayatta en önemli sorumluluk ne işte çalışmak, ne okula gitmek, ne de bize yüklenen normların sorumluluklarını taşımak… Her sorumluluk kendi ölçüsünde önemli ve buna dikkat edilmelidir. Fakat Anne ve Baba olmaktan daha büyük bir sorumluluk maalesef ki bulunmamakta. Bir canlıyı dünyaya getirmek, ona kendi ayaklarının üzerinde duracağı zamana kadar onu bilinçlendirmek ve hayata hazırlamak… Ne zorlu bir görev ama!
Gel gelelim teknoloji her geçen gün kendisi geliştirmekle meşgulken, bizler ise onun getirdikleri arasında kaybolup kendimizi adeta unutuyoruz. Elimizin altındaki her şeye kolayca ulaşıp, her şeyin kolayına kaçarak hayatımızı kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Sorumluluklardan adım adım uzaklaşıyoruz. Her şeye kolaylık getirirken, ebeveyn olurken de, bu kolaylığa kaçmaya çalışıyoruz. Bunu bulamayınca da, farklı bir kişiliğe bürünüyoruz. Kendimizi bilmiyoruz. Oradan oraya savruluyoruz….
Bilinç ve farkındalığı olan bireyler yetiştirin. Emek verin..
Son zamanlarda dillerden düşmeyen bir bilinçlenme ve farkındalık konuları alıp başını gitmekte. Sektör eksiği görmüş olacak ki, her şehirde farklı şekillerde eğitimler yapılmakta. Eğitimlerin önemli olması yanında eğitime gidemeyenler içinse kişi kendini gelişime açık tutarsa farkındalık için elinden geleni zaten yapacaktır. Okuyacak, artılarını ve eksilerini önüne koyacak, yargılamamayı öğrenecek ve en önemlisi dinleyecek. Bu farkındalığı kişi kendini ne kadar doğru tanırsa süreç daha hızlı bir şekilde işleyecek. Bilinçli bir nesil, farkındalığı yüksek bir nesil yetiştirilirse günümüzde gerçekleşen şiddet bitecek, saygı ve sevgi ortamı oluşacak, yaşanabilir bir hayat bizleri bekleyecek. Gel gelelim bunun temelinde ise anne ve babaların birlikte doğru karar alabilmeleri için ilk olarak kendilerini tanımaları ve bilinç seviyelerini de buna bağlı olarak geliştirmelidir. Okumalı, öğrenmeli, paylaşmalı, anlamalı, sevmeli, saymalı, karşıdaki kişinin duygu durumuna inmeli… Anne ve baba olmanın en önemli temel taşları. Buna ulaşamayan her anne baba, birbirlerini anlamama, depresif bir hayat, gerginliklerle geçen saatler, huzursuz sofralar, sevgiyle işlenmemiş çocukları da beraberinde getirir. Kendisini ifade edemeyen anne ve baba şiddete yönelim ile aile içi şiddeti doğurarak, çocuklara cehennemi yaşatırlar.
“Babasının ‘ders çalışmadığı’ için döverek öldürdüğü küçük…..”
Daha altı yaşında, ilkokul bire gidiyor. Hayata yeni yeni adım atmayı öğreniyor. Önündeki en büyük engel ise ne sınavları ne okulu ne de arkadaşları… Tek engel babasıydı. Onu anlamayan, duygu durumuna inemeyen, onu hissetmeyen, “ne oldu neyin var ?” demeyen babası vardı. Kendi gelişimini tamamlamayan, sevgi ile büyümeyen, farkındalığı olmayan bir babası vardı. Eksikti. İnsanlıktan çok uzaktı. Küçük yüreği “ders çalışmıyor” diye süpürgenin demiri ile döverek komaya sokmuştu. O yürek dayanamadı can verdi. Geriye ise pek iyi yıldızlarla dolu karnesi kaldı.
Eğer kendisi sevgi ortamında büyüseydi kendi çocuğunu yargılayıp, şiddet uygulamak yerine kucak açıp saatlerce sarılacaktı. Ne yazıktır ki, “kişisel gelişime önem verilmeyiş” minik bir bedenin bu dünyadan ayrılmasına sebep oldu.
Anne babalar, ilk önce kendinizi keşfedin. Hiçbir şey için geç değil! Kendinizi affedin ve sevgiyi hissedin. Kucak açın dünyaya, hiçbir şeyin kendiniz ve çocuklarınızdan daha kıymetli olduğunu unutmayın. Bırakın duygularınız konuşsun bunlar sizi kırılgan ve zayıf yapmaz. Aksine gerçek anne baba yapar. Bırakın -mış gibi hayatları, kendi hayatınıza bakın…
Güzel yüreklerin yaşamaları gereken bir hayat var. Onlar bu hayatı yaşamalı! Sizlerin kendi hesaplaşmanızın, gerginliklerinizin sonucu bu olmamalı. Bir yıldız daha göklerde olmamalı, o yeryüzünde güneş gibi parlamalı…
Sevgilerimle,
Beril.
instagram: berilirvana