facebook twitter tumblr instagram linkedin
  • Home
  • Features
    • Multi DropDown
      • DropDown 1
      • DropDown 2
      • DropDown 3
    • ShortCodes
    • Sitemap
    • Error Page
  • Learn Blogging
  • Documentation
    • Web Documentation
    • Video Documentation
  • Download This Template

BENİRVA

Fotoğraf: Ivan Prole

Bilirim ülke dışına çıkıp gezmek için ne kadar çaba gösterdiğimi, sonra planlar yapılınca ceplerin yanıp tutuşup vazgeçildiğini... Bu yüzden başta öğrenci arkadaşları sonra da meraklılarını alalım buraya: Bugünkü yazımız Makedonya'nın en güzel şehri seçilen -bizler tarafından :)- Ohri!
Bana hep söylerlerdi "Makedonya da bak Ohri gidilip görülmeli", "işte tarihi olsun o'su olsun bu'su olsun harika" diye diye benim aklımı çelince; sıvadım kolları didik didik araştırmaya başladım. Hadi gidiyorum deyip risk almak yerine; öncelik olarak incelemeyi tercih ettim. Elde ettiğim bilgiler sonucunda yaza planımı yaptım. Umarım bu yazı hepimize faydalı olur!

Ohri, Makedonya'nın en büyük sekizinci şehri olmakla birlikte bugün yaklaşık 42.000 kişi yaşamaktadır. Ohri Gölü kenarında, Arnavutluk sınırındadır. UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'n de bulunup, köklü bir tarihe sahip olan Ohri Balkanların belki de en sakin ve bir o kadar yaşanası şehirlerinden. Gidenlerin tekrar tekrar gittiği, oradan dönenlerin ise "biraz daha" dediği bir yer Ohri... Hele ki Ohri Gölü'nü -dünyanın en eski gölü-görenler duyduğuma göre mutlaka yüzüp, tura katılmayı öneriyorlar. Valla aldık onlardan gazı çıktık bir yola bakalım neler varmış Ohri de :)

Yerleşim yerinin küçüklüğü ve tarihi mirasın korunması ile Ohri'de Osmanlı İmparatorluğu'nun esintilerini daha oraya gitmeden buram buram fotoğraflardan almanız mümkün. Taş ve ahşaptan yapılmış cumbalı evleri, tarihi kiliseler cenneti olması, Arnavut kaldırımlı sokakları, doğanın şehir ile birlikte yaşaması, aynı zamanda oldukça ucuz ve kaliteli bir yaşam stadardına sahip olması -Balkan ülkeleri kategorisinde alınmıştır.-, turistik bir mekan haline gelmesine sebep olmuştur.

Ohri'de toplamda 365 tane kilise -her gün için bir tane bulunması- "Balkanların Kudüsü" olarak anılmaktadır. Genelde kiliselerin, tütsü koktuğu ve bunun sokaklara kadar yayıldığ söylenir. Tarihi mekan olarak, bunların korunması nedeni ile hem Kültürel hem de Doğa listelerinde yer alan 28 UNESCO Dünya Mirası Şehirlerinden biridir.

Ohri'nin sessiz ve sakin sokaklarında dolaşırken yerel bir kafesine girip orada dinlenebilir; aynı zamanda değişik tatlar deneyimleyebilirsiniz.


                                       Nasıl Gidilir ?                               

► Uçak ile direk geçiş olmasa bile Makedonya'ya uçak ile geçip -Üsküp'ten 170 km uzaklıktadır.- oradan halk otobüsüne binerek yaklaşık 2,5-3 saat boyunca otobüs ile gidebilir ya da özel araba kiralayıp araba ile geçiş yapabilirsin.

                              Nerede Konaklanır ?                              

►Birçok alternatif bulunmakta bunun için. İster ev kiralayın -bazen oldukça uygun miktarlara gelip otellerden daha rahat edebiliyorsunuz.- isterseniz başka birinin evinde oda kiralayın yada misafir olun, isterseniz otel ve hosteller de kalın. Seçenekler oldukça fazla olduğu için indirimleri takip ederek uygun fiyatlara konaklama fırsatı yakalayabilirsiniz. İlk olarak uygulama olarak da edinebileceğiniz birkaç site var:
- airbnb ,web sitesi için tıklayınız, üzerinden konaklama seçeneklerine bakabilirsiniz.
-booking.com , web sitesi için tıklayınız, başka bir alternatif.
-Couchsurfing, web sitesi için tıklayınız, genellikle öğrenci arkadaşların tercih ettiği bir sitedir.
-Son zamanlarda oldukça popüler olmuş Artıway üzerinden anlaşmalı olduğu bazı siteler ile sizlere yardımcı olacaktır. Web sitesi için tıklayınız. 

 

                   Nerede Gezilmeli, Neler Yapılmalı ?                  
 
►Çok uzun olmayan Eski Çarşı Caddesini gezebilir, hem alış veriş hem yeni tatlar deneyebilirsin.

Fotoğraf: Wojtek Przybylski

►Tarihi evleri, müzeleri gezin; Ohri Ulusal Robevi Ailesi Müzesini ziyaret edin.

Fotoğraf: velovA

►Tarihi mekanlar, ara sokaklar derken şehir merkezine giderek Ohri Meydanı'nı pas geçmeyin. Türk restoranların bulunduğu burada "ülkemin yemeği dışında yemem" diyenler için birçok yer bulunmakta. Aynı zaman da özel günlere göre bazı akşamlar etkinlikler de yapılmaktadır.

Fotoğraf: Wojtek Przybylski

►Kiliselerin 365 tane -günümüze 40 tanesi kalmıştır.- olduğunu söylemiştik. En ünlü Aziz Yuhanna Kilisesi (St. John Church) kilisesini mutlaka görün. Kaneo sahilindeki sarp kayalık üzerinde kurulmuştur. Buraya doğa manzarası eşliğinde yürüyerek gidilmesi önerilir.
Fotograf.: www.wikimedia.org

►
St. Clement (Panteleimon) Kilisesini görmeden gitme! Bu yapı Bizans mimarisini taşımakla birlikte, ilk zamanlar Kirill Alfabesi öğretilmesi için eğitim merkezi olarak kullanılmıştır. Osmanlı Dönemi'nde ise camiiye dönüştürülüp; günümüze kadar oldukça zor ayakta kalmıştır. Bakım ve kazı çalışmaları hala devam etmekle birlikte, kilisenin bulunduğu bölge tarihi sit alanı olmasına rağmen, gelecek yıllarda üniversite olarak kullanılması bekleniyor.


► 3 yanı deniz kaplı Çar Samuel Kalesi'ne çıkın. Manzara eşlinde kaleyi gezebilir, güzel anılar elde edebilirsiniz.
Fotoğraf: Goce Samakoski
►Bay of Bones Müzesini mutlaka görmelisin! Gölün üzerine kurulmuş bu müzeyi 100 Makedon dinarı karşılığında ziyaret edebiliyorsunuz. MÖ 1200-700'lü yıllarda yaşayan insanların hayatlarını geçindirmek için hangi aletleri kullandıklarını sergileyen bu müze 2005 yılında açılmış olup; parçaların bir çoğu gölden çıkarılmıştır.

► Ohri Antiik Tiyatrosu ise görülmesi gereken ayrı yerlerden.. Normal zamanlarda girişin ücretsiz olduğu bu antik tiyatro, Makedonya'da Helenistik Dönem'e ait tek tiyatrodur. Bazı günlerde festivaller ve eğlenceler düzenlenerek hala kullanılmaktadır. Göl manzarası eşliğini de unutmamak lazım :)
Fotoğraf: Wojtek Przybylski


 ► Ohri'ye oldukça yakın bir başka şehir olan Struga'ya uğramadan geçmeyin. Genelde Ohri'ye gelenler buraya uğrayıp, minik bir mola verdikten sonra gezilerine devam ediyorlar.

Fotoğraf: majakostov

► Göl kenarında güzel bir yürüyüş yaptıktan sonra, ya tekne turuna katılabilirsiniz ya da göl manzaralı taze taze belvica ve pastirmka adlı Ohri Gölü'ne ait balıklardan güzel bir ziyafet çekebilirsiniz.

Fotoğraf: Ivan Prole


 ► Ohri Gölü en temiz göllerden biri olduğu için, yazın gidiyorsanız mutlaka göle girmelisiniz.

Fotoğraf: Vasko Gjurovski
 
                    Denenmesi Gereken Yöresel Tatlar ?                 

Makedonya aynı zaman da üzüm bağları olan bir ülke olduğu için halkı da doğal olarak "Göl manzaralı şarap içmeyi" çok severmiş. :) Aklınızda bulunsun :))

►Tikveş Markalı (Tga Za Jug) isimli şarabını,
►Skopska birasını,
►Pleskavitsa isimli köfte şeklindeki et yemeğini,
►Elbasan Tava isimli yemeğini,
►Strumka isimli armutlu gazozunu,
►Matiska isimli sakız ağacından yapılmış likörü,
►Kaymaçina ve Trileçe tatlılarını ve söylediğimiz diğer yöresel tatlarını denemenizi öneririz.

Makedonya yazılarım gelecek demiştim :) Daha birçok farklı şehirlere ülkelere konuk olacağız. Önerileriniz merak ettikleriniz varsa mutlaka bana yorum olarak yazın. Kendinize iyi bakın! Sevgiler.B.

Sanal Müzeler

Siz ne derseniz deyin, insanın kültürüne kültür katıp zenginleştirmesi için öyle ahım şahım paralara ihtiyacı yok. Hem devir teknoloji devriyken her şeye pıt deyip saniyesinde kavuşuyorken neden boş oturup yerimiz de sayalım ? İşte fırsatımız varken bunu değerlendirelim dedik ve bizi takip eden sevgili benirva okurlarını düşünüp güzel bir derleme yaptık. Hem bizim okurlarımızın neyi eksik cahil mi kalsın ? -Hiçte bile :) Bu sanal müzeler sayesinde bir gün Paris, bir gün Roma'da olacaksınız.

Peki nedir bu sanal müze?

* Sanal müzeler yada diğer ismi 3D müzeler kültür ve turizm bakanlığı başta olmak üzere, bir çok yerli ve yabancı müzeler daha geniş kitlelere ulaşmak için müzelerinin bir kısmını yada tamamını sanal ortama aktararak, halka bu hizmeti sunmuşlardır. Detaylı olarak sergilenen ürünleri inceleyebilir; kendinizi bu atmosfere kaptırabilirsiniz.

Türkiye de bu sıralar Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere birçok yer de sanal müze faaliyete geçirilmiş; bu sıralar bazı üniversitelerde de bu uygulama yerini almıştır. Görüldüğü gibi kültür seviyemizi artırmak için öyle paralara ihtiyaç yok.

Mekanları sıralarsak:

Mekan 360 İnternet Sitesi
http://mekan360.com/ 

Burada Türkiye'nin her ilinin kültürel-tarihi-dini-doğası...vb gibi birçok şeyi 360 derece görüntüyle sunan bir internet sitesi. Oldukça geniş kütüphaneleri var. Görmek istediğiniz yerlere çok kolaylıkla erişebilirsiniz.

Kültür ve Turizm Bakanlığı İnternet Sitesi
http://www.kultur.gov.tr/TR,96672/diger-mekanlar.html

Başka bir internet sitesi olan; Türkiye Turizm ve Kültür Bakanlığına ait olan bu internet sitesinde bazı önemli noktalara erişebilirsiniz. Turunuza devam edebilirsiniz.


3D Mekanlar İnternet Sitesi

http://www.3dmekanlar.com/tr/3d.html

Geniş bir kütüphaneyi barındıran bir başka internet sitesi ise burası. Kolay kullanım ve bol seçenek imkanı ile saatlerinizi harcayabileceğiniz bir yer. Sadece Türkiye değil, diğer ülkeler de bulunmakta.

Tour Eiffel Tower

https://www.toureiffel.paris/en

Eyfel Kulesi'ne birçoğumuzun hayali peki ya buna ne dersiniz ? Eyfel'i hiç bu kadar yakından uzun süre evinizden ziyaret ettiniz mi ? Bence Eyfel sevenler çoktan baktı bile :)

Buldukça güncelleyeceğim, bu listeyi eğer güzel gelişmeler olursa beni haberdar etmeyi unutmayın! Sevgiler!B.



















Yunanistan'ın Meşhur Festivalleri

Güzel dünyamızın güzelliklerine doyamadığımız bir günden hepinize merhaba! Bugün yanı başımız, canımız koşumuz, her ne kadar araya siyasi faktörler girse de dostluğumuzun baki olduğu bir diğer memleketteki eğlencelerden bahsedeceğim sizlere: Yunanistan'ın Meşhur Festivalleriii!!

**Bu kadar heyecanlanarak başladığım yazımda şöyle bir ekleme yapmak istiyorum; daha önce bu festivallerin hiçbirine katılmamış ama bolca okuyup, videolarını izlemiş biri olarak  aktarıyorum sizlere. Yani herhangi bir noktasına giden biri varsa yorumlardan bizi aydınlatırsa çok memnun olacağız :)

Yunanistan genel olarak, eğlencelerinden renkli hayatından, günlük hayatlarını dertsiz kedersiz geçirmelerinden dolayı -son zamanlardaki sosyo-ekonomik durumu hariç- çatır çatır kıskanarak takip ettiğimiz ve gezi için fırsat yakaladığımızda ilk olarak gittiğimiz bir yer olmuştur.

Yıl içinde gerçekleştirdikleri sınırsız etkinlikleri ve turistlerin gözde festivalleri ile gönlümüze taht kuran festivaller:


         Yüzyıllar boyu süren bir gelenek: Apokries Karnavalı             

Tüm renklerin cıvıltısı bir arada olan Apokries Karnavalı her yıl Şubat ayı döneminde yapılarak; Rio ve Venedik festivallerini adeta geride bırakacak şekilde gerçekleşir. Kısaca bilgi verirsek hakkında Apokries "Etten Arınmak" anlamına geliyormuş. Yani Paskalya öncesi tutulan 40 gün oruç süresinde et ve ürünlerinden uzak durulurmuş. Bu geleneğin Osmanlı Döneminde ise gelenek olarak yapıldığı ve yüz yılları aşarak günümüze kadar geldiği bilinmektedir. 

Karnaval genel olarak 3 hafta sürmekte olup; konserler, eğlenceler, etkinlikler, oyunlar, kostümler... vb şeklinde gerçekleşip 3 hafta boyunca bu görkemin içinde kayboluyorsunuz. Festival, Şarap ve Festival Tanrısı Dionysos'a bağlılığı temsil ettiğinden festival boyunca şarap tüketimi oldukça fazladır. Mavrodaphne adlı tatlı şarabından muhakkak içmelisiniz. Festival boyunca ister istemez herkesin elinde bu minik şişelerdeki şarapları göreceksiniz. [1 ]

Türkiye'den de katılımın en fazla olduğu festivallerden biriymiş bu arada -Şaşırdık mı? Tabi kide hayır :)- Katılmak için araştırmalarıma göre bir bilet vesaire falan almanıza gerek yok. Sadece Yunanistan'dan vize alıp, gidebiliyor olmanız önemli. Seyahat acentaları da var belirli kampanyalarla paket halinde oldukça uygun fiyatlara gidebiliyorsunuz. Ben geçen sene Grupanya'dan bakmıştım yanlış hatırlamıyorsam 283£ 'ya her şey dahil 2 gün temizinden sizi götürüyordu. Şimdi tabi onun yerinde yeller esiyor. Fakat farklı kampanyalar eminim takip ederseniz bulabilirsiniz. Hatta yine link bırakayım çok daha uygun fiyatlarla bulduğumu da ekleyeyim :)

Yunanistan'ın Meşhur Festivalleri

                    Cıvıl cıvıl bir tane daha: İskeçe Karnavalı                     

Yok yok valla yazarken kıskanmıyorum.. Bu kadar renkli ve eğlenceli karnavallar neden bizde de olmuyor diye hayıflanmıyor değilim :(
Neyse ki internet imdadımıza yetişiyor da, istediğimiz her an çok rahatlıkla açıp izleyebiliyoruz.
Komuşumuzda da renkli günler bitmiyor. Biri biterken bir diğeri yerini alıyor. İlk olarak açılışı Apokries Karnavalı ile yapıp ardından yerini İskeçe Karnavalı alıyor. Her Şubat aynın son haftası ile Mart ayının ilk haftası gerçekleşen bu festivalin asıl teması bana anlatılana göre Hz. İsa daha çocukken peygamber olacağı, başta halk olmak üzere herkese duyurulur. Bu söylentiler o zamanın idarecilerine-yöneticilerine kadar gelir. Vaziyetten hoşnut olmayan üst takım Hz. İsa'nın idam edileceği -bazı yerlerde katledilecek veya yakılacak diye de geçiyor hangisi doğru bilemediğimden bana anlatılandan gideceğim- haberi çıkınca, halk seferber olup bu olayın gerçekleşmemesi için tüm çocukların yüzlerini renkli renkli boyamışlardır. Bu haberin doğruluğu ispatlanamayınca, pazar günü çocuklar yıkanıp pazartesiye tertemiz girmişlerdir. Bir nevi arınma günü olarak da geçer. 
Herkes bu karnaval boyunca tanınamayacak şekilde yüzlerine şekiller yapıp, birbirini boyadığı, farklı kostümler giyerek eğlendiği ve en çokta Türklerin bulunduğu bu İskeçe Karnavalı'na fırsat bulursanız mutlaka katılmanızı öneririz. 

Yunanistan'ın Meşhur Festivalleri


  Film festivalleri bir harika olan: Patras Uluslararası Film Festivali 

Sanata ayrı değer veren Yunanistan aynı şekilde sanatçıya da ayrı değeri vermektedir. Bağımsız video ve genç sanatçılar için her yıl Haziran ayında Patras Uluslararası Film Festivali düzenlenmektedir. İçinde sanatı ve sanatçı kimliği barındıran, yeni tat ve heyecan getirecekler başvurabileceği gibi isterseniz izleyici olarak da bu heyecana ortak olabilirsiniz. 

Yunanistan'ın Meşhur Festivalleri

Festival sevenlerin ajandasına kaydetmesi gereken bir festival: Ardas Festivali

Her sene Temmuz ayında düzenlenen Edirne'ye sadece 1 km uzaklıkta, Arda Nehri kıyısında gerçekleşen bu festivalde; kamp yapmayı sevenler tası tarağı çadırını topladığı gibi yerini ayırtsın efendim. Bir de genel harcamaların maksimum 10 £ -festival alanı içinde- gibi bir tutarının tutmasıyla müzik severleri kendine mest etmeye devam ediyor. Festivalde dans gösterileri, yoga, konserler, oyunlar ve tiyatro sahnelerinin bulunmasıyla festival ruhunu doruklarında yaşattırıyormuş. Valla gidenler bir kez daha bir kez daha deyip duruyorlar. Organizatörler ise en çok katılımın Türkiye ve Bulgaristan olduğunu söylüyormuş. Şaşırdık mı ? -Yine hayır :)
Dünyaca ünlü sanatçılarla dolu dolu 4 gün geçirmek ve şehrin yoruculuğundan uzaklaşmak isteyenler için harika bir seçenek diye düşünüyorum.
Gidenler yorumdan bana bildirsinler, ben de listeme aldım:)

Yunanistan'ın Meşhur Festivalleri

                20 yıllık bir serüven : Kalamata Dans Festivali                  

Atina'nın en gözde sahillerinden biri olan Kalamata da her yıl Temmuz ayında dans festivali düzenlemektedir. Öyle ki 2014 yılında  bu dans festivali büyük bir görkemle 20. yılını kutlamış, dans festivaline farklı bir nefes getirmek için modern dansta getirmiştir. Dünyaca ünlü sanatçıların ve sosyetenin baş gösterdiği bu dans festivaline uygun olacağını zannetmiyorum (araştırdığım fiyatlara göre) fakat eğer sanata doymak, eğlenceye doymak istiyorum diyorsanız düzenli olarak seyahat acentalarını ve hava yolu firmalarının kampanyalarını takip etmenizi öneririz. Yunanistan'ın en önemli kültürel etkinliği kabul edilen bu festivale giden arkadaşlarımız bize lütfen haber versin. Ondan detayları almak isteriz!

Yunanistan'ın Meşhur Festivalleri


Dillere destan olmuş bir film festivali: Thessaloniki Uluslararası Film Festivali

Selanik Uluslararası Film Festivali, Güney-doğu Avrupa'nın en büyük ve en köklü festivallerinden biridir. Bu sene 59. yılına girecek olan bu festivalde dünyaca ünlü yönetmenler başta olmak üzere sanatçıları ağırlayacaktır. Festival genel olarak Avrupa'nın en önemli festivallerinden biri kabul edilmekte olup, büyük gösterilerle açılışları yapılmaktadır. Sanatın başrol olduğu bu festivale katılıp, unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz bizden söylemesi. 

Yunanistan'ın Meşhur Festivalleri

Evet, En bilinen akıllara kazınan, hem de kültürel olarak bilgi edindiğimiz bu festival yazım burada sonlanmış bulunmakta. Eğer merak ettiğiniz festivaller, kültürel aktiviteler varsa bana yorum olarak yazmayı unutmayın! Bir sonraki yazı da görüşmek üzere! Sevgiler.B.






Alsancak'ta Gezilecek Yerler

"İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim ?" diyenler için daha önce bu postu yayınlamıştım. Şimdi ise daha da detaya inerek bazı önerilerde bulunacağım. Umarım size fikir verir az biraz yardımcı olmuş olurum :)

 -Kıbrıs Şehitleri Caddesini Turlayın  

İlk olarak Kıbrıs Şehitleri Caddesini baştan sona kadar turlayın. Gazi Kadınlar, Can Yücel, Muzaffer İzgü gibi ara sokakları ise unutmayın. Çarşı niteliğinde olan bu caddede ister alış veriş yapabilir, isterseniz güzel büfelerinde açlığınızı giderebilir isterseniz de ara sokaklarındaki kafeler de dinlenebilirsiniz. Akşam üstüne doğru biralarınızı atıştırmalıklarla yudumlayabilir, gecenizi Gazi Kadınlar sokağında kapayabilirsiniz. 

"Öneriler: 

Birden fazla önereceğim yer olması ile birlikte benim favorim olan ve Alsancak'ta popüler mekanlar arasında gösterilen "Tenten Kafe" ve  "Münire Kafe" ye muhakkak uğramalısınız. Tarzları ve kaliteleriyle diğer klasik mekanlardan ayrıldığı için size farklı bir atmosfer yaşatacaktır.

Alsancak'ta Gezilecek Yerler
Münire Kafe
Neredeyse yıllardır klasik bir tat olarak severek yediğimiz, hatta yeri gelip saatlerce kuyruk oluşturduğumuz; Çelebi Unlu Mamullerinde "bomba" yemeli ve tatlıya doymalısınız. Tanesi 3 lira gibi bir fiyatı bulunmakta.

Alsancak'ta Gezilecek Yerler
"bomba" tatlısı.

Alsancak denilince bizlerin vazgeçemediği ayrı bir mekan ise Alavara Makarnacısı. Normal bir makarna demeyin, Alsancak'ın adeta bir simgesi haline gelmiştir. Can Yücel sokağında sizi karşılayacaktır.

Alsancak'ta Gezilecek Yerler
"Alavara Makarna" yarım porsiyon 3.5 lira, tam 7 lira.

Köşede kalan Dostlar Fırınından çıkan, sıcacık boyozlarını ise denemeyi unutmayın!

Akşam üstü ise, biraların çayların yerine rol aldığı zamanlarda ise hem atıştırmalıkları ile hem de bira kampanyaları ile gönlümüze taht kurmuş Kovan ve 6:45 Kaybedenler Kulübünde ise akşama hazırlık yapabilirsiniz. 

Gezginlerin başta olmak üzere hepimizin favorisi olan Cafe Del Mundo'da ise dünyaca ünlü tüm Alkollü-Alkolsüz içecekleri ve dünya mutfağıyla gidilip görülmesi gereken bir mekanlardan biri! Kütüphanesi ile siz de kitap bağışında bulunabilir, sevdiğiniz kitabı takas olarak değiştirebilirsiniz.

Gece hayatı ise bir o kadar renkli Alsancak'ın. Eğer güzel bir rakı-balık yapmak istiyorsanız Kordon daki restoranları bir kenarda dursun; sokak aralarındaki meyhanelere giderek gecenizi güzelleştirebilirsiniz. Ara Sokak Meyhanesi ise önerilerimiz arasında.

Aynı şekilde gecenin geri kalan vaktinde eğlenmek için Gazi Kadınlar Sokağında vaktinizi geçirebilirsiniz. "

 -Kordonda güneşin ve çimlerin tadını çıkartın 

Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nin herhangi bir ara sokağından sahile çıkarak, kordonda turlamanızı, denizi kokusunu doya doya içinize çekmeniz, çimlerde tabiri caizse "yayılarak" dinlenmenin ve huzurun tadını çıkartın. Hatta İzmirliler için yine bir klasik olan ve festivalleri düzenlenen Midye-Bira'yı da burada günün herhangi bir saatinde yapabilirsiniz. 


 -Atatürk Müzesi'ni Gezin 

Kordon Gündoğdu Meydanı'n da yer alan Atatürk Müzesini gezmeyi unutmayın. Pazartesi günleri dışında haftanın her günü ziyaretçilere kapısı açık olan bu müze aynı zamanda ücretsiz. Rahatlıkla gezebileceğiniz, farklı bir atmosferi yaşayacağınız bu müzeyi görmenizi tavsiye ederim. Detaylı yazısı burada.
Alsancak'ta Gezilecek Yerler
Atatürk Müzesi Giriş

 -Tarihi Alsancak Gar'ını Ziyaret Edin 

İzban'dan ulaşımını sağlayanların en sık gidip geldiği, gördüğü yerdir Alsancak Garı. Türkiye'nin en eski 2. tren istasyonu olması ve yapının hala korunması ile günümüzde de kullanılmaktadır. Özel etkinlikle, festivallerde kapatılan bu gar görülmeye değer. 

 -Sevgi Yolu 

Yılların palmiyeleri altında bin bir çeşit kitapların bulunduğu bir kitap çarşısı düşünün. İşte burası Sevgi Yolu.. Her türlü kitabı oldukça uygun fiyata aldığınız bu yer de sevdiklerinize aynı zaman da minik eşya / hatıralık eşya  satan satıcılardan hediyeler alabilirsiniz.

 -Fransız Kültür Merkezindeki Etkinliklere Ortak Olun 

Fransız kültür merkezi etkinliklerin bol olduğu, film festivallerinin gerçekleştiği, sergilerin en güzellerinin yapıldığı ve Noel zamanlarındaki gibi zamanlarda ise bahçesinde pazar yerinin kurulup minik hediyeliklerin yapıldığı tarihi bir kültür merkezidir. Muhakkak bir kez de olsa gidip görmelisiniz. 

 -Arkas Sanat Galerisi'ni Gezin 

Dünyaca ünlü tabloları her 3 ayda bir düzenli olarak bizlerle buluşturan Arkas Sanat Galerisine muhakkak uğramalısınız. Kordon üzerinde, Fransız Kültür Merkezi ile komşu olan bu sanat galerisi yüzlerce tabloyu ve sergi severleri ağırlamakta. Çalışanlarının aynı zamanda oldukça kültürel bilgisinin yüksek olması ve kibar olmaları, burayı bizlere daha çok sevdirdi.  Pazartesi günleri dışında haftanın her günü, ücretsiz halka açık. Detaylı yazı için buraya tıklayın.

 -Alsancak Pasaport İskelesi  Önünde Gün Batımını İzleyin 

En eski yapılardan biri olan bu vapur iskelesi, şuan hem karakola bağlı hem de vapur seferleri için kullanılıyor. Buradan karşıya (Karşıyaka, Bostanlı) geçip vapur sefası yapabilirsiniz, dilerseniz o fotoğraflarda gördüğünüz gün batımını doyasıya izleyebilirsiniz.

Alsancak'ı böylelikle her yerini gezme, özel tatlarını deneme ve huzur bulma zevkini yaşayacaksınız. Daha da önerim var diyorsanız, yorumlardan bana bildirmeyi unutmayın!
Bir sonraki yazım ise Konak'ta gezilecek yerler sizlerle olacak. Takipte kalmayı unutmayın!!
Sevgiler!B.

Resimler Güncellenecektir. Bazıları internetten alınmıştır.
Vizesiz Gidebileceğiniz Balkan Ülkeleri
Mostar Köprüsü- Saraybosna, Bosna-Hersek

Balkan ülkeleri gerek bulunduğu konumları olsun, gerekse kültürel olsun hep daha cazip gelmiştir bana. Bir de son zamanlarda Euro'nun alıp başını gitmesi işleri daha da sarpa sardırmış, gezmek isteyen bir çok gencin önüne çığ gibi engel olarak çıkmıştır. Durum böyle olunca, imdada takibi kide hızlı bir şekilde balkan ülkeleri geliyor. Hem vize istememeleri hem coğrafi yapısı hem tarihi hem kültürü diyerek uzatabileceğimiz bu liste; bu zamanda bizim tercihimizde ilk olarak rol oynuyor." Peki neresi bu Balkan Ülkeleri ?" dediğinizi duyar gibiyim. Bir çoğumuz her ne kadar detaylıca bilse de; aynı şekilde bir çoğumuz hala hangi ülkeler kapsamında neresi bilememekte. O zaman kısa sizlere açıklama yapacağım, yazımın 2. ve 3. kısmında ise nasıl ucuz bilet bulunur, nerede kalınır gibi yazılarla karşınıza geleceğim.

             Balkan Ülkeleri Hakkında Kısaca...           

Balkanların coğrafi konumu tam olarak Avrupa Kıtası'nın güney-doğu bölgesinde; İtalya yarım adasının doğusu ile Anadolu'nun kuzey-batısında yer alan bölgeye denir. 
Bu bölge hem coğrafi hemde kültürel olarak Balkanlar olarak adlandırılmaktadır. Bir nevi Balkan Yarım Adası için kullanılan isimdir. Balkan ismini ise Bulgaristan'ın Batı'dan Doğu'ya doğru iki yarım parçaya bölen sıra dağlarından almıştır. Geçmişte buraya Balkan ismi verilmiş, sonrasında Balkan Yarım Adası'na bu isim verilmiştir. 
Balkanlar da birçok ülkenin birleşimi bulunmaktadır. Burada ismi geçen ülkelere ise Balkan ülkesi adı verilir. Genel olarak Balkanlar 504.884 km kare yüz ölçümüne sahip olmakla birlikte, bu bölgede yaşayan insan sayısı ise yaklaşık 51 milyon kişi civarındadır. 

Kaynak wikipedia'dır.

Vizesiz Gidebileceğiniz Balkan Ülkeleri
Budva, Karadağ

              Hangi Ülkeler Bulunmaktadır ?                 

Birçok ülkenin tamamını kapsarken, bir çoğunda ise belirli bir toprak bütünlüğü bu bölgeye girmektedir.

Bulunan ülkeler:

-Bosna Hersek
-Makedonya
-Hırvatistan
-Slovenya
-Romanya
-Karadağ
-Sırbistan
-Bulgaristan
-Yunanistan
-Arnavutluk
-Kosova
-Türkiye'dir.

Vizesiz Gidebileceğiniz Balkan Ülkeleri
Belgrat, Sırbistan
                                   Peki Vize ?                            

Tercih sebebimizin ilk başında olmasının sebeplerinden biri ise, Balkan ülkelerinden bazılarının vize istememesi! Vize alırken bin bir çeşit işle uğraşıp; üstüne tonla para harcamamız ise cabası..
Makedonya, Bosna-Hersek, Sırbistan, Kosova, Karadağ, Arnavutluk gibi ülkelerde vizesiz gezebilirsiniz; üstelik bu süreniz ise 90 gün ! Gidip görülmeye değer doğrusu.

Vizesiz Gidebileceğiniz Balkan Ülkeleri
Kotor, Karadağ


            Hangi Ülkede Nereye Gitmeliyim ?            

Siz karar verin ilk gitmeye benden size öneriler gelecek merak etmeyin! Bir sonraki yazımda Makedonya'da nereye gitmeli, hangi tatları denemeli hepsini ayrıntılı bir şekilde yazacağım. İyi gezmeler bizden size :) Hayata farklı bir pencereden bakmak dileğiyle :)
Sevgiler!. B.
Vizesiz Gidebileceğiniz Balkan Ülkeleri
Hırvatistan
Mini Seyahatler için Çantaya Neler Alınmalı?

Maalesef bavul toplamak, boşaltmaktan daha zor ve zahmetli. Özellikle gideceğin yerin uzun yada kısa olmasına göre bavul hazırlama süreleri de değişiyor. İş tabi çığırından çıkıyor böyle olunca. Mini seyahatler için neleri yanınıza almalısınız neler yapmalısınız size kısaca bundan bahsetmek istiyorum. Bu yazım mini seyahatler üzerine olacak, ikinci yazım ise daha uzun süreli seyahatler için gerekli olacak.

Mini seyahatler genelde 3 günü geçmeyen, durmadan gezen arkadaşlar için hafif ama gerekli eşyaların hepsini yanında taşıdığı bir seyahat türüdür. Amaç bol bol gezip görüp dinlenmek, eğer yanımızda çantamız varsa oldukça hafif gidip getirmek. Siz de 3 gün gibi kısa süreliğine mini geziye çıkacaksanız, oldukça konforlu olan sırt çantaları ilk tercihler arasında olmalı. Hem bir den fazla bölmesi ile eşyalarınızı düzenli yerleştirebilir hem de seyahat sırasında oldukça kolay bir şekilde yanınıza da taşıyabilirsiniz. Uçaklarda ise daha da kolaylık sağlamaktadır. İnternette boy boy size en uygun çantayı seçebilirsiniz.

Sıra geldi neler koyacağımıza.. 

1. İlk olarak kalın montlarınız ve kazaklarınız varsa çantaya koymak yerine her gün giyebileceğiniz olanı seçmeli ve üzerinize giyerek çantaya koymadan yer açmış olursunuz.

2. Her kıyafetinize uyacak parçalar seçin renk kombini olarak. Biliyorsunuz özellikle bayanlar kombin yapma konusunda oldukça takıntlılar. O yüzden joker parçalar seçerek, her renge uyum sağlayacak parçalarınız önceliğiniz olsun. Böylelikle çok parça götürmemiş olursunuz.

3. Kıyafetlerinizi yığmak yerine youtube üzerinde, giysi katlama teknikleri mevcut onlardan faydalanabilir, daha çok yer açabilirsiniz. Özellikle kırışmayı fazla göstermeyen kıyafetler mevcut durumunuza göre önceliğiniz olsun. Aynı şekilde kalın olmayan kotlar ise katlamada kolaylık sağlamakta.

4.  İhtiyacınız kadarını almalı. "bu da yarar işime" dediğinizi bırakmalısınız. Böyle yapa yapa kaç valizler kaç çantalar doldu bir bilseniz...

5. Parfümleriniz gibi likit eşyalarınızı küçük şişelere size yetecek kadarını alın. Ekstra yük ve yerden kurtulmuş olursunuz. Hem belirli sınırı geçmemiş de olursunuz uçaklar için :)

6. Her ihtimale karşı yanınızda ağrı kesici, ateş düşürücü...vs  gibi minik ilk yardım köşesini  çantanızın bir bölümüne ayırmalısınız. Böylelikle acil durumlarda, doktor yada eczane aramak yerine sizi idare edecektir. (Doktor kontrolündeki ilaçlarınızı alınız. İnternetten yazılanlardan değil.)

7. Kişisel bakım ürünlerinizden tutunda kozmetiğe kadar her gün kullandığınız elinizin altında bulunan ürünlerinizi yanınıza alın. Fazlası hem yer kaplayacak hem de size ağırlık olarak geri dönecektir.

8. Özel eşyalarınız ve gerekli belgelerinizi de aldınız mı tamamdır. Yola hazırsınız!

Eğer bu önerileriniz dışında başka önerileriniz varsa muhakkak bana yorum olarak gönderin. Kendinize iyi bakın.Sevgiler! B.


instagram: @benirva








Blog açılır açılmaz ben de yazılarıma hız kesmeden devam ederken, aynı zamanda blog camiasına yeni katılan arkadaşlarımızı da aramız da görmek isterim dedim. Blog keşif etkinliği yapmaya karar verdim. 
                                   Nedir bu blog keşif etkinliği ?                         

Sosyal medya gücü her geçen gün artarken, blogların git gide yitip gittiği için bloggerlar arasında yapılan bir etkinliktir. Genelde bazı şartlar koyulur; bu şartlara uyan herkes keşif etkinliğine rahatlıkla katılabilir. En önemli unsur ise etkinliğe katılan arkadaşların birbirlerini takip etmesi. Yani ben katılayım herkes beni takip etsin ben kimseyi takip etmeyeyim mantığı işlemiyor burada.

                                           Şartlar Neler ?                                          

Her blogger gibi ben de bazı şartlar isteyeceğim sizden. 
-İlk olarak herkes birbirini lütfen takip etsin.
-izmirleydisi (ilk blogum) ve beni (ikinci blogum) takibe almanız. 
-Yoruma ufak kendinizi tanıtan yazı ile birlikte blog adreslerinizi yazmanız.

isteyen varsa beni Google Plus üzerinden de takip edebilir, etkinliği paylaşarak daha çok kişiye duyurabilirsiniz!

Hadi bakalım hayırlı olsun o zaman !
İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim


Şehir dışından gelen arkadaşlarımın %99'unun sorduğu: "canım ben İzmir'e geldim. Nereyi önerirsin ?" bu soruya ; tabi cevaplar hep aynı kalıyor. Kordon, Sahil, Saat kulesi.... vs. Bende toplu olarak nerede ne yapmalısınız, Nereye giderseniz daha uygun fiyatlı olur, müzeler nerelerde var genel olarak toplayacağım ve partlara bölerek anlatacağım bu yazı serime başlıyorum. Umarım keyifle okur, hepimizin işine yarar :)

İzmir diğer şehirlere nazaran hep daha gözde olmuştur Türkiye'de. Körfeze sahip olması, sahillerinin temiz, sakin ve güvenilirliği, insanlarının sıcaklığı, ulaşım kolaylığı gibi etmenler İzmir'e geliş sebebidir. Gelenlerin gitmek istemediği, gidenlerin tekrar tekrar "işim çıksa da yolum düşse" diye beklediği bir memlekettir İzmir...

Nereden gelirseniz gelin ister uçakla isterseniz arabayla her türlü ulaşım rahatlığına sahipsiniz. Özel aracı ile gelenleri saymıyorum tabi kide. Hava alanından İzban'a binerek (metronun bir versiyonu), istediğiniz durakta inerek otobüs yada metro ile gideceğiniz yere aktarma yapabilirsiniz. Aynı şekilde İzotaş'tan geldiğiniz de ise ya ücretsiz servislerden yararlanabilir yada otobüse binebilirsiniz. Ulaşım oldukça kolaydır. Gideceğiniz yere rahatlıkla gidebilirsiniz. Bununla birlikte kullanabileceğiniz bir diğer ulaşım araçları: Taksi, dolmuş, tramvay, taksi-dolmuş ise belirli mesafelerde uygun fiyatlarla ulaşımınızı yapabileceğiniz seçeneklerden bazıları. 

Ulaşımı da hallettiğimize göre, gelelim kalma işlemlerine... İzmir de en lüks otellerden en uygun fiyatlı olanlarına kadar bir çok seçeneğiniz bulunmakta. Baştan uyarayım, yurt dışındaki gibi "hostellerde kalırım" düşüncesine kapılmayın. Zira burada yurt dışındakiler arasında bir bağlantı yok. Rahat, konforlu ve güvenlik açısından ben otelleri tercih edin derim. Fakat karar sizin :) İsterseniz günlüğü 80 liradan başlayan 2+1 yada 1+1 evleri de kiralayabilirsiniz. Burada da küçük notumu düşeyim muhitini iyi araştırın, uygun fiyata denilip sizi Tınaztepe'ye gönderebilirler. Oradan her gün kalkıp gezmek biraz yorucu olabilir, okulumdan biliyorum :)

Kalma ve ulaşımda bittiğine göre, sıra geldi gezmeye. İlk geliyorsanız, başlama noktanızı Alsancak yapın. Alsancak'tan başlayarak rotanızı çizebilirsiniz. O zaman başlayalım :)

                         Alsancak'ta Görmediğin Yer Kalmasın                      

Valla kalmasın. Zaten bir günde topu topu detaylıca gezseniz her yerini 2 saatte çok rahatlıkla bitirebilirsiniz. Keyif yapmak ise saatleri alır :) Kıbrıs Şehitleri Caddesini gezerek alış veriş yapıp dinlenebilir yada kordon da çimlere uzanarak güneşin tadını çıkarabilirsin. Aynı şekilde festivalleri ile halk arasında popülerleşmiş olan mide-bira yapmadan göndermek olmaz. Eğer sabahın erken saatlerinde dışarı çıktıysan ve kahvaltı yapmak istiyorsan Alsancak Dostlar Fırını'ndan sıcacık boyozunu-gevreğini kapıp yanına içeçeğini alarak tertemiz sahilde manzara karşısında kahvaltını yapabilirsin.
Alsancak sadece eğlencenin değil aynı zamanda kültür ve sanatın buluştuğu yer. Sokak aralarındaki butik müzeleri gezebilir, sokak sanatçılarıyla iç içe olabilir, dünyaca ünlü tabloları ev sahipliği yaptığı sergileri doyasıya gezebilirsiniz. İşin en güzel yanı ise ücretsiz olarak bunlara erişebilirsiniz.

İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

                          Konak Saat Kulesi'n de Bir Anın Olsun                   

Konak bizim için oldukça önemli bir yer. Geçmişten günümüze bir çok kültürel etkinliğin gerçekleştiği adeta İzmir'in kalbinin attığı yer Konak. Buluşma noktası olan İzmir Saat Kulesi'ni görmeni, önünde ise güvercinlerle oynamanı ve manzaranın tadını çıkarmanı öneririz. Aynı şekilde Saat Kulesi'nde vakit geçirdikten sonra Tarihi Konak Yalı Camii'yi ziyaret edebilir, oradan Kemeraltı'na geçiş yapabilirsin.

İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

YKM Önünde Kumrunu Yemeden Kemeraltı'na Geçmemeli Enerji Toplamalısın

Şimdiki gençlik bilmez ama -bunu söyleyen 21 yaşında :)- Yeni Karamürsel giyim mağazası adeta Konak'ı simgeleyen yılların giyim mağazasıdır. Aradığınız her şeyi orada bulabilir, indirimlerine doyamazdınız. Şimdi oranın tadı tuzu kalmasa da önündeki GEVREK-BOYOZ-KUMRU satan amcalardan sıcak sıcak bir tane kapmanı ve Kemeraltına giriş yapmadan enerjini toplamanı öneririz.


İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

        Kemeraltı'nı Gez, Kızlarağası Hanı'nda  Kahveni Yudumla       

Eğer büyük bir kalabalığa dayanıklı isen ve çarşı pazar gezmeyi seviyorsan tam sana göre. Aradığın ve aramadığın her şeyin burada olduğu bir yer düşünün; Kemeraltı tam size göre. Alacağınız üründe pazarlık yapabilir, değişik deneyimler elde edebilirsiniz. İçerisinde bulunan Kızlarağası Hanı'n da ise kahveciler sokağına girerek, kahvenizi yudumlayabilir, bir anda darbuka sesiyle herkesin eller havaya yaptığına şahit olabilirsiniz. Fal baktırmayı sevenler için, burası onlar için bulunmaz nimet. Adeta her mekanın kendine ait falcısı bulunmakta.

İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

                  Tüm İzmir'i Tarihi Asansör'den İzleyebilirsin                  

Tüm İzmir'i ayaklarının altına alabileceğin bir yer Tarihi Asansör. Varyant'tan Güzelyalı'ya kadar uzanan bu güzelliği sizler de keşfetmelisiniz. Dürbünleriyle tüm sahil şeridini inceleyip, aynı zamanda kafelerinde ise keyif yapabilirsiniz. Not: Fiyatlar uygun değildir.

İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

                  Dario Moreno Sokağında Geçmişe Gidebilirsin               

Asansör'ün kapılarının açılması ile kendinizi bu güzel sokağa kaptırmamanız neredeyse imkansız. Taş evler, ağaçlar, çiçekler derken kendinizi geçmiş zamanlarda buluyorsunuz adeta. Bu kısa sokakta güzel bir şarap evine geçebilir, şarabınızı yudumlayabilirsiniz. İzmir aşığı olan Dario Moreno anıtını ise okumadan geçmeyin.
İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

                  Tarihi Bet İsrael Sinagog'unu Ziyaret Edebilirsin            

Asansörde İzmir'i seyredip, Dario Moreno sokağını gezmeyi bitirdikten sonra; biliyorsunuz ki İzmir'de tarihi mekanlar, ibadet yerleri bir hayli bulunmakta. Daha doğrusu hala korunmakta bunlardan biri ise 1907 yılında tekrar ibadet için açılan, 1800'lü yıllarda inşa edilen adeta tarihi bir yapı olarak günümüz de korunan ve etkinliğini devam ettiren Bet İsrael Sinagog'unu ziyaret etmenizi öneririm. Asansör'ün altında, Mithatpaşa Caddesi üzerinde kalmaktadır. Ziyaret günlerini tam olarak bilmiyorum.

İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

                 Teleferik ile İzmir Üstünde Kuş gibi Uçabilirsin               

Balçova da, yenilenen teleferiğe yüksekten korkmayan herkesin binmesini öneririm. Teleferik fiyatı 6.5 lira gibi bir fiyatı vardı. Teleferikte yukarı çıktığınız da ise, dinlenme yerleri, mangal-piknik yerleri, tuvaletler, oyun yerleri sizi karşılayacak. Burada öğle yemeğinizi yiyebilir. Minik bir doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.
İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

              Doğa Harikası Olan Balçova Manastırı'na Gitmelisin          

Eğer iki günlük gibi kısa bir süre için gelmediyseniz, vaktiniz bolca varsa bir gününüzü doğa harikası olan Balçova Manastırı'na gitmenizi öneririm. Her hafta sonu düzenli olarak katılan gruplar var. Onlara katılarak siz de güzel bir yürüyüşü doğa ile iç içe yapabilirsiniz.

İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

                       Vapur Keyfi Yapıp Karşıya Geçebilirsin                     

Biz alışmışız tabi karşı karşı demeye.... Alsancak yada Konak'tan bindiğin vapurla Karşıyaka yada Bostanlıya geçiş yapabilir, martıları besleyebilir ve huzurun tadını çıkarabilirsin. Hatta vapurdaki amcaların taze sıkılmış meyve sularını da muhakkak denemelisin.

                  Karşıyaka Çarşı'yı  Görmeden İzmir'i Gezdim Deme      

Bin bir çeşit mağazalarıyla, esnafıyla, insanıyla tam iç içe bulabileceğin bir yer Karşıyaka Çarşı. İzmir'in sembolü olmuştur. Hem gezip alış veriş yapabilirsin hem de kokoreççiler sokağından kokoreç yiyerek dinlenebilirsin. Şimdi diyeceksiniz kokoreç yiyerek dinlenilir mi ? O yorgunluktan sonra kendinizi bir anda kokoreççi de buluveriyorsunuz farkında olmadan :)

İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

                         Lokma Buldun mu Kap Bir Tabak                             

Bir keresinde şehir dışından gelen bir arkadaşım: "Ya sizde seyyar tatlıcı var ve insanlar kalabalık gruplar halinde gidiyor. Bedavaya veriyorlarmış gibi alan alana. Ben de alacaktım ama fiyatını sormaya cesaret edemedim fakat, çok değişik geldi bu kültürünüz." demişti. Cevabım: "Bedava veriyorlar tabi :) Daha doğrusu hayır yapmak isteyenler, halka böyle ikramda bulunuyor. İzmir'in neresine gidersen git ücretsizdir. Gördün mü sen de kap bir tane :)" dememle baya bi şok geçirmişti. Bu zaman da kimse kimseye böyle bir ikramda bulunmayacağını savunmuş, şimdi ise her geldiğinde karşılaştığı lokmacılardan lokma yer olmuştu. Söylediğine göre buranın tadı başka bir yerde yokmuş :) Eğer siz de herhangi bir yerde sıcacık mis kokulu lokmalarımızdan görürseniz, sıraya girip -istediğiniz kadar; ister bir tencere dolusu isterseniz bir tane alabilirsiniz. Ama unutmayın İzmir insanı cömerttir. Siz bir tane istersiniz onlar yine de size bir tabak dolusu verirler.- mutlaka yemelisiniz. Şekerle arası iyi olmayanların  şerbetsiz olarak rica edip almalarını ayrı bir öneririz!

İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim


Beyazlar İçindeki Tarihi Helen Katolik Kilisesini Ziyaret Etmelisin 

Yapımı 1904 yılında tamamlanan Karşıyaka'nın ilk kilisesi St. Helen Katolik Kilisesidir. Dışı beyaz mermerden yapılması ile günümüzde hala beyazlığını korumaktadır. Yapımını ise saat kulesini çizen Raymond Pere'ye aittir. Bugüne kadar bakım çalışmalarında hiçbir şekilde dış görünüşünde değişiklik yapılmamıştır. Aktif olarak günümüzde kullanılan bir ibadethanedir. Karşıyaka Çarşı bitiminde bulunmaktadır. Bulunduğu sokak ise kilise sokağıdır. Beyazlar içindeki bu tarihi yapıyı muhakkak görmelisiniz.
İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim

       Tramvayı Kullanarak Ksk-Bostanlı Arası Sahil Turu Yap          

Eeee şimdi tramvayımız da var. İzmir de ulaşım 90 dakika içinde gerçekleşirse bedava olmaktadır. Vapur ve Karşıyaka turundan sonra Bostanlı'ya bedava sahil turu düzenleyebilirsiniz. Bostanlı, İzmir'in en nezih mekanlarından biri olduğu için huzurun tadını çok farklı alacaksınız eminim. Gün batımı iskelesinde gün batışını izleyebilir, sahilini gezebilir seyyar amcalardan çiğdem ve çay alıp manzara tadını çıkarabilir, güzel restoranlarında yemek yiyebilirsiniz.

İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim


Şimdilik birkaç madde ile genel özeti sizlere sunuyorum. Yazım daha da güncellenecektir. Yeni yazılarımın devamı geliyor. Takipte kalmayı unutmayın sevgiler!B.

Aynı zamanda instagram'dayım takip etmek için: @benirva

Not: Bazı resimler bana aittir. Geri kalan resimler ise internetten alınmıştır.






Newer Posts
Older Posts

Bu Ayın Popüler Videosu

About


Hello, There!

Vix no volumus ocurreret maiestatis, quaeque alienum eum te, semper principes deseru



LET’S BE FRIENDS

Trending

How to Plan your Trip the Right Way

yazılarım

  • ►  2019 (2)
    • ►  Ocak (2)
  • ▼  2018 (34)
    • ►  Ekim (7)
    • ►  Eylül (10)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Haziran (3)
    • ►  Şubat (2)
    • ▼  Ocak (11)
      • Cepleri Değil Yürekleri Yakan Bir Şehir: Ohri
      • Kültürümüze Kültür Katacak Sanal Müzeler!
      • Yanı Başımız Yunanistan'ın En Güzel Festivalleri
      • Alsancakta gezilecek yerler
      • Vizesiz Gidebileceğiniz Balkan Ülkeleri -Part I-
      • Mini Seyahatler İçin Çantaya Neler Alınmalı ?
      • Blog Keşif Etkinliği! -Süresiz-
      • "İzmir'e Geldim Nereleri Gezmeliyim ? " Diyenler B...
      • Gezmeniz için Sadece 5 Neden
      • Daha Çok Duyurmalı: Sesli Kitaplar
      • Alsancak'ta Gidilesi Mekanlar / Porof. Zihni Sinir...
  • ►  2017 (11)
    • ►  Aralık (2)
    • ►  Kasım (2)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Temmuz (1)
    • ►  Mayıs (1)
    • ►  Nisan (3)
    • ►  Mart (1)

Uyarı!

Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz.

Takipteler

POPULAR POSTS

  • Yanı Başımız Yunanistan'ın En Güzel Festivalleri
  • Kehanetlerin Yeri Şirince Köyü
  • Atölyelerle Kafeler Buluşursa Ne Olur? -Biz Sanat Atölye Kafe Olur :)
  • Alsancakta gezilecek yerler
  • İzmir'de Gidilecek Nitelikli 3. Nesil Kahveciler / Latte Sanatı
@INSTAGRAM

Don’t Miss

Nullam eta curss tellus sapien. Nam nec eltum elit. Pellent esque habitant morbi tristique sene ctus et netus emalesuaac turpis egestas...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

YouTube channel

youtube image
Created By SoraTemplates | Distributed by GooyaabiTemplates