Sadece KADIN
Hayatımda bir
renk cümbüşü gibi farklı karakterde, farklı görüşlere sahip birçok kadın
tanıdım. Hepsinin birbirinden güzel kalpleri, birbirinden güzel bakış açıları
vardı. Fakat içlerinde ise bir ezilmişlik bir korku dünyası da hakimdi… Nasıl
yani? –Şöyle yani, etrafımızda o kadar çok kadınlar için kısıtlamalar var ki,
her karakterdeki bir kadın için bir kulp bulunmuş. Bu iyice o kadınları kafese
alacak hale gelmiş ve iç dünyalarını param parça eden cam kırıklıkları ile
doldurmuş. Halbuki kanadı kırılmış bir toplum nasıl uçabilir?
İş
insanı olursun yani eski tabir ile iş kadını, “öyle gülme, iş atıyorsun
zannederler seni” ya da “bir erkekle iş seyahatine çıkıldığı baş başa ne zaman
görülmüş, gitme”cilerle karşılaşılır, sokağa çıkarsın “ o eteği giyme bak, sana
laf ederler”, akşam dışarı çıkarsın “gece gezme bak elalem ne der?”cilerle
karşılaşılır, evlenirsin “fazla makyaj yapma dikkat mi çekmeye çalışıyorsun sen”cilerle
karşılaşılır, mühendis olursun “ kadınsın sen üretimde kız başına ne işin var
senin”cilerle karşılaşırsın, sevdiğin fotoğrafı sosyal medyaya koyarsın “tam bi
şıllık gibi gözüküyor”cularla karşılaşırsın. Bu listeyi size saysam, yüzlerce
sayfalardan oluşan bir kitap yazabilirim. Bu cümleler bir kadın için artık
normalleştirilmiş cümleler olmuş. Duyulduğu zaman tepki vermek yerine, “aman
sıkıntı çıkmasın” diye kendinden ödün veren bir kadın olmuş, küçüklüğünden beri
bu baskılarla büyüdüğü için her ne kadar normal gözükse bile psikolojileri ile
oynanır olmuştur. Size bu konu hakkında yazık günah değil mi soruları sormak
istemiyorum. Kimine göre yazık kimine göre günah… Gerçek olan tek bir şey var
toplum tarafından kadını baskı ile yönetmeye çalışmaları. Bu o kadar
kadınlarımızın içine yerleşmiş ki, her ne kadar eğitim seviyesi yüksek bile olsa
bunu dile getirmeye utanan, çekinen birçok kadın var ne yazık ki. Hele hele
şimdilerde sosyal medya da- sağolsun -fotoğraf paylaşıldıkça hakaret etme hakkını
kendinde görenler var. Hele ki hem cinslerine karşı.. Yahu aynı sorunları
yaşıyorsunuz, gömmek neden? Onu kırmak neden desteklemek yerine… Diyorum ya
sevgi çözecek her şeyi… Sevmek bir yana, anlayın birbirinizi kollayın. Sizi en
iyi siz anlarsınız. Bırakın ötekileştirmeyi, kadınları küçültmeyi… Atın
içinizdeki kini nefreti…
Bunca zamandır günümüzde hala
olayların ardı arkası kesilmiyorsa, bir kadın attığı bir fotoğraf üzerinden
linç yiyorsa, bir de “canımız sıkılmasın” diyip ses çıkaramayanlar varsa: Şimdi
sormam gereken şey şu birlikte ne yapabiliriz?
Kendinize iyi
bakın… Sevgilerimle, B.
7 Comments
Kadınları en çok eleştiren belli kalıplara zorlayanlar da kadınlar aslında.Kendileri için kurguladıkları kalıba diğer kadınları da sığdırmaya çabalıyorlar.
YanıtlaSilHaklısınız. Destek en önemli faktör ama bunu seçmiyorlar.
SilSiz kadınlar, erkeklerden daha çok aşağıya çekiyorsunuz birbirinizi. Ama şu gerçek ki, kadın olmak zor.
YanıtlaSilYapılmaması lazım ama... Doğru diyorsunuz.
SilKadınları en çok kadınlar inceleyip, eleştiriyor. Sanırım bunun en büyük nedeni de çekememezlik. Kadınlar istediklerini elde etme konusunda biz erkeklerden daha başarılılar. İyi ki varsınız.
YanıtlaSilKadınlar hırslı oldukları için başarılı oluyorlar ama bu hırs onları farklı yöne çekebiliyor bazen... Teşekkür ederiz. Değer biçen ve değerli kılan beyler sizler de iyi ki varsınız :)
SilNe güzel yorumlamışsın canım :) Harikasın!
YanıtlaSil